2020 yılında hayatımıza pandemi sürecinin girmesi ile birlikte evlerimiz adeta kendimizi koruyup kolladığımız kalelerimiz oldu. Kalelerimizde kalmayı tercih ederek kendimizi güvende hissettiğimiz bu süreçte hemen hemen hepimizin en popüler aktivitesi ise şüphesiz online dizi/film platformları izlemekti. Sokağa çıkma yasağı kararının alınması ile birlikte bu yıl, karantina etkinliklerinin demirbaşı Netflix olacak gibi. Biz de sizin için ailenizle, patlamış mısır eşliğinde keyifli bir zaman geçireceğiniz Netlfix film önerileri hazırladık.
Daniel Wallace’ın kitabından uyarlanan, Tim Burton filmleri arasında bir kült haline gelen ve Türkçeye “Büyük Balık” ismi ile çevrilen Big Fish, 2002 yılı ABD yapımı bir komedi- dram- fantastik filmi.
William Bloom kanser nedeniyle ölüm döşeğinde olan babasını ziyaret etmeye karar veriyor. Çocukken babasıyla yeterince vakit geçiremediğini ve bu ziyaretin onu daha yakından tanımak için iyi bir fırsat olduğunu düşünmesi ile birlikte babası hakkında hikayeler toplamaya başlıyor.
Babası Edward Bloom’un tüm anılarını yine babasından efsanevileştirilmiş hikayeleri ile dinleyen William, başlarda anlattığı her şeyin uydurmaca olduğunu düşünse de sonunda babasının neden hikayeleri bu şekliyle anlattığını anlayarak ona tümüyle inanmayı seçiyor.
Film, bir yandan hayatı daha eğlenceli kılarken, diğer yandan zorluklara karşı daha mücadeleci bir tavır sergileyebilmemiz için, yaşama olan bakış açımızı yeniden değerlendirme fikrinin hep yanı başımızda olduğunu hatırlatıyor.
I’am Not An Easy Man (2018) IMDb 6,4
Türkçeye “Ben Senin Bildiğin Erkeklerden Değilim” ismiyle çevrilmiş olan, Éléonore Pourriat’ın yönettiği 2018 yılı Fransız romantik komedisi olan film, bizi bir süreliğine erkeklerin değil de kadınların egemen olduğu bir dünyada yolculuğa çıkarıyor. Filmin hikayesi ise şöyle; Damien ataerkil dünyada yaşamanın tüm çıkarlarından faydalanmak için fırsat kollayan bir şovenist. Fakat bir sabah uyandığında kendini erkeklerin değil kadınların otoriter olduğu bir toplumda buluyor. Kafası karışık, savunmasız ve yabancısı olduğu bu yeni dünyada mücadele etmeye çalışırken, tam da kendisi gibi olan anaerkil bir şovenist olan romancı Alexandra ile tanışıyor.
Film, kadın ve erkek rollerinin tamamen yer değiştirdiği bir dünyada cinsiyetçilik kavramını farklı yönleri ile masaya yatırarak, basmakalıp düşüncelere dikkat çekerken; tekrar tekrar düşündürüp, düşündürürken de güldürmeyi başarıyor.
Senaryosunda Fizikçi Kip S. Thorne’nun evrendeki ‘Solucan Delikleri’ teorisinden esinlenen Interstellar, 2014 yılı ABD ve İngiltere ortak yapımı olan; Yıldızlararası ismiyle Türkçeleştirilen bir bilim kurgu filmi. Hayal gücümüzü tetikleyen ve bizi heyecana sürükleyen bu filmin konusu ise; dünyanın iklim değişikliklerine bağlı olarak artan kuraklık sebebiyle artık yaşanamayacak bir hale gelmesi sonucu, NASA’da yer alan bir grup bilim insanı tarafından insanlığın devamı için yaşanabilinecek yeni bir gezegen aranması ile başlıyor. Cooper’ın ailesinin NASA’da önemli bir geçmişinin olması ve aynı zamanda yaşanan iklim krizi sürecinde çiftçilik yapması dolayısıyla yeni gezegen arayışı için uygun kişi olarak görülüyor.
Cooper için bu yolculuktaki gerçek keşif, solucan deliklerinin bulunması, uzay ve dünyadaki zaman farkı ve yeni bir gezegen değil; kızının çocukluğunda onu diğer çocuklardan farklı yapan sırların çözülmesi ve soru işaretlerinin yanıt bulması.
The African Doctor (2016) IMDb 7,0
Biyografi- komedi türündeki 2016 yılı Fransa yapımı The African Doctor (Afrikalı Doktor) yaşanmış bir hikayeden beyaz perdeye aktarılmış bir film. Fransa’da tıp fakültesinden mezun olduktan sonra daha iyi bir teklifi reddedip, Fransa’nın kırsal kesiminde hiç doktoru olmayan bir kasabaya gitmek isteyen Seyolo Zantoko memleketleri Kongo’dan Fransa’ya ailesi ile birlikte göç etmeye karar veriyor. Fakat bu kırsal kasabaya yerleştiklerinde aile için hiçbir şey hayal ettikleri gibi gerçekleşmiyor. Kasabanın Seyolo’nun eşinin beklediği gibi modern bir Fransa şehrinden çok uzak olması; kırsal yaşamın getirdiği fiziksel zorluklarla başa çıkmak zorunda kalmaları ve tüm kasaba halkının siyahilere karşı bağnaz ve ırkçı yaklaşımları ile toplumdaki dışlanmaları aileyi tümüyle hayal kırıklığına uğratıyor.
Film, büyük bir mücadele, sabır, özveri ve hoşgörü ile tüm önyargıların nasıl ortadan kaldırılabileceğini çoğu zaman güldürerek anlatıyor ve herkesi sevgi ve umutla kucaklıyor.
DC Comics karakterinden uyarlanan 2017 yapımı Amerikan süper kahraman filmi olan Wonder Woman yönetmenliğini Amerikalı kadın yönetmen ve senarist Patty Jenkins tarafından gerçekleştirildi.
Filmin hikayesi ise şöyle; Savaş Tanrısı Ares’in insanlığı şiddet ve savaşa mahkum etmesinden sonra Amazon Savaşçıları dünyadan çok uzak ve gizli bir yer olan Themyscira Adasında yaşamaya karar veriyor. Nihai amacı Ares’i yok ederek dünyayı yeniden barışçıl bir yer haline getirmek isteyen Amazon Kadınları, tüm yaşantılarını bu amaç doğrultusunda sürdürüyor. Gerçek ismi Diana olan Wonder Woman zekası, azmi ve yeteneklerini ileri seviyeye taşıyacak çalışmaları ile diğer savaşçılar arasında öne çıkmayı başarıyor.
Günün birinde bir savaş uçağının esrarengiz bir biçimde adaya düşmesi sonucu, uçakta hayatını kurtardığı casus pilot Steve ile tanışan Diana, dünyanın büyük bir savaş içerisinde olduğunu öğreniyor. Diana, İkinci Dünya Savaşı sırasında, psikopat Alman genarali Ludendorff’un ölümcül bir gazı savaşa sokma planları içerisine girdiği bilgisini İngilizlere ulaştırıp bunun önüne geçmek isteyen Steve’e yardım etmek için onunla birlikte dünyaya geri dönme kararı alıyor.
Dünyayı cehenneme dönüştürmeyi planlayan Ludendorff’un Ares olduğuna inanan Diana, onun hayatına son vererek, dünyadaki savaşların son bulacağına; insanlığın artık barış içinde yaşayacağına inanarak, Amazon Kadınlarının hayalini gerçekleştirmek için kendini ikinci dünya savaşında bir asker olarak buluyor.
Marriage Story (2009) IMDb 8,0
Noah Baumbach yönetmenliğinde çekilen, 2019 yılı ABD yapımı bir romantik- dram olan film, evlilik ve ilişkiler hakkında farklı bir perspektiften bakabilmemizi sağlayan bir hikayeyi konu alıyor. Akademi Ödülleri’nde oyunculuk kategorisinde ilk defa ödül almaya hak kazanan bir Netflix filmi olan Marriage Story, aynı zamanda Nora ismiyle avukat rolünü üstlenen Laura Dern’e En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ını da kazandırmayı da başardı.
New York’ta yaşayan tiyatro yönetmeni Charlie ile oyuncu Nicole çiftinin boşanmalarına giden süreci ve bu süreci hızlandıran koşulları duygusal, gerçekçi, yalın ve oldukça güçlü bir dille anlatan film, Charlie’nin gözünden Nicole’ü, Nicol’ün gözünden Charlie’nin anlatıldığı bir girizgah ile başlıyor. Bu bölümde birbirlerini ne kadar sevdiklerini ve güçlü bir bağa sahip olduklarına şahit oluyoruz.
Film çiftin ilişkilerinin sonuna doğru akıllara birçok acaba ve keşkeleri getirerek, yüzümüzde bıraktığı buruk gülümseme ile hikayeyi sonlandırıyor.
İyi seyirler dileriz 🙂
Daha fazla film önerisi için; bu linke tıklayabilirsiniz.
