Engin Altan Düzyatan İle Röportaj

Sinema filmleri ve canlandırdığı dizi karakterleri ile hepimizin gönlünde iz bırakan Engin Altan Düzyatan ile renkli bir röportaj gerçekleştirdik.

Sizce Engin Altan Düzyatan kimdir?

Hayatı olduğu gibi yaşamayı seven, ailesine çocuklarına bağlı, her zaman keşfetmeye meraklı, maceracı bir karakterim sanırım..

Baba olmak size neler kattı, hayatınızda neleri değiştirdi?

Baba olmak eşsiz, anlatılmaz bir mutluluk. Çocuk sevgisi, iyi ya da kötü her şeyi göğüslemenize yardımcı olan bir güç. İsteyen herkese nasip olmasını dilerim.

Oyunculuk serüveni nasıl başladı?

Her zaman şu anda yaptığım işi yapmak istedim. Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro ve Sahne Sanatları bölümünde oyunculuk eğitimi aldım. İleri oyunculuk ve sinema televizyon dalında da master yaptım. Sonra İstanbul’a taşındım, dizi ve film projelerinde yer almaya başladım. 

Oyuncu olmasaydınız ne olmak isterdiniz?

Oyuncu olmasaydım pilot olurdum diye düşünüyorum. Ama şu anda sevdiğim işi yapmanın keyfi bir başka. 

Sizi son dönemde daha çok tarihi dizilerde seyrettik. Böyle dizilerde çekim bitince gündelik hayata dönmek zor oluyor mu?

Tarihi dizilerde oynamak hem fiziksel hem de mental olarak oyuncuyu zorlayan bir tecrübe. Gündelik hayata dönmek diğerlerine göre daha uzun zaman alıyor ama günün sonunda kendimi değil, bir karakteri oynadığım gerçeği değişmiyor. 

Yeni projeleriniz var mı?

Şu anda anlaşma aşamasında olduğumuz çok güzel ve farklı bir iş var. Son projelerime kıyasla değişik bir oyunculuk deneyimi yaşayacağıma ve yaşatacağıma inanıyorum. 

Şimdiye kadar sizi en çok etkileyen projeniz hangisiydi?

Yer aldığım her projenin kalbimde ayrı bir yeri var. Hepsi bana yeni tecrübeler kazandırdı, farklı kapılar açtı. Mesela Anadolu Kartalları, aksiyon ve ekstrem sporlar sevdiğim için beni çok heyecanlandıran bir projeydi. Diriliş Ertuğrul dünyaya açılmamı, farklı ülkelerde tanınmamı sağladı. Hepsinin bana kattığı bilinç farklı ve çok değerli. 

Fotoğrafçılığı çok sevdiğinizi biliyoruz. Bu yoğunlukta, hobilerinize vakit ayırabiliyor
musunuz?

Bu yoğunlukta fotoğrafçılık gibi hobilerime daha az zaman ayırabiliyorum tabii ama her yurt dışı seyahatimde ve hafta sonu gibi özel zamanlarımda kameram yanımda, bolca fotoğraf çekmeye ve anı biriktirmeye çalışıyorum. 

İstanbul’da bir İzmirli olmanın size göre avantajı ya da dezavantajı var mı?

Benim için İzmirli olmak her zaman bir gurur kaynağı. İzmirli olmanın her zaman avantajlarını yaşadım. 

Hiç Urla’da tatil yapma fırsatınız oldu mu?

Urla’nın çok geliştiğini ve yaşamak için çok tercih edildiğini biliyorum. Henüz Urla’ya hiç gitmedim ama giden arkadaşlarımdan ne kadar güzel olduğunu sıkça duyuyorum ve en kısa sürede de ziyaret etmeyi planlıyorum. 

Tatil sizin için nedir?

Tatil benim için sevdiklerimle, ailemle vakit geçirmek, hobilerime ve kendime zaman ayırabilmek demek. 

Sporla aranız nasıl? Kitesurf yapmayı ve su sporlarını çok sevdiğinizi biliyoruz. Kitesurf
için tercih ettiğiniz adresler arasında Urla var mı?

Sporla aram her zaman iyi olmuştur. Yıllar içinde birçok farklı takım sporunda yer aldım. Ama su sporlarını ayrı seviyorum. Kitesurf için zaman buldukça Akyaka, Çeşme gibi rüzgârı iyi olan yerlere gidiyorum. Daha yeni, Kitesurf için Sicilya’ya gittim.  En kısa sürede de Urla’ya gelmek ve orada kitesurf yapmak istiyorum.

Engin Altan Düzyatan

Son olarak Dergi Urla okuyucuları için söylemek istediğiniz bir şey var  mı?

Dergi Urla’ya çok teşekkür ediyorum. Bu röportaj benim için ayrı bir keyifti.

Röportaj: Kübra Alpman

Henüz yorum yok

Bir yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BİZİ TAKİP EDİN