2021 Şubat ayında Urla’da açılan Gru Art Gallery, farklı estetik anlayışlara ve disiplinlere sahip sanatçıların eserlerini sergilemeyi amaç edinen; sanatta çok sesliliğe, özgürlüğe, özgünlüğe, bağımsızlığa önem veren bir sanat galerisi olma anlayışına sahip olmayı hedefleyen Urla’nın en yeni sanat galerisi. Sanatta, geçmişin ve geleceğin birbirinden beslenerek daha çok büyüyeceğini, sanatın, sanatçının ve sanatseverlerin korunması gerekliliğine vurgu yapan Gru Art Gallery, lokal adresini ise bunu destekleyen bir konumda seçmiş.
Yeni bir oluşum olmasına rağmen Gru Art Gallery ikinci sergisini açmaya hazırlanıyor. 10 başarılı sanatçının çalışmalarıyla oluşturulan serginin adı “Kağıttan Kaplan”. Çince bir terim olan kağıttan kaplan deyimi, güçlü görünen ama aslında zararsız olan, tehdit gibi görünen ama özünde etkisiz ve direnemeyen yapıları tanımlar. Serginin çıkış noktası ise; kağıttan kaplanın değişen ve gelişen dünyada dijital sanat mı, analog sanat mı yoksa ikisinin beraber yaşayacağı sorularının cevabının bulunma çabası.
Kağıt, mütevazı ancak vazgeçilmez bir araç olarak yüzyıllardır gerekliliğini sürdürmektedir. Tavır sahibi, özgün, samimi ancak uçucudur kağıt. Onunla istediğinizi yapabilirsiniz. Lothar Müller’in Beyaz Büyü adlı kitabında kağıt için “Üzerine yazı yazabilir, çizebilir, baskı yapabiliriz; onu yırtabilir, buruşturabilir ya da katlayabiliriz. Kâğıt büyülü bir cisim ve başka hiçbir şey modern dünyanın gelişimine onun kadar katkı sağlamadı, hatta insanı bu denli değiştirmedi. Kutsal kitaplardan iskambil kâğıdına, banknottan gazeteye, tuvalet kâğıdından hisse senedine, boş sayfalardan başyapıtlara her alanda, her sınıfın, her an hayatında.”demiştir. Sanattaki yeri son yıllarda azalsa da, uzun yıllardır yerini koruduğu ve ilk akla gelen araç olduğu su götürmez bir gerçek. İşte “Kağıttan Kaplan” ise, kağıda adeta bir saygı niteliğinde, çağlar değişse de yerinin her daim ayrı olacağını kanıtlar gibi.
Beyza Boynudelik, Gökhan Deniz, Bedia Ekiz, Güler Güçlü, Mustafa Horasan, Ali İbrahim Öcal, Başak Özocak, Meltem Sarıkaya, Şevket Sönmez’in çalışmalarının yer verildiği sergide sanatçılar kağıt üzerinde farklı teknikler deneyerek kağıdı farklı hayatlarla buluşturmuşlardır. Sergideki resimlere baktığınızda kağıtta can bulmuş bir vücudu, insan anatomisi ve beden karmaşıklığını, kağıda aktarılan insan belleğini, kadın, ev ve yuva kavramlarını, yasak ve baskılar sonucunda dizginleşmiş cinselliğin yansımasını, kitle medyası ve tarihin ortak çalışmasından ortaya çıkarılan imgesel-uzamsal sınırları görebilirsiniz.
Tablet, bilgisayar gibi teknolojik aletler pandemi ile birlikte dijital sanatlara talebin daha fazla artmasına bağlı olarak kağıda üstünlük sağlarken, sanatçılarda bu alternatif yolları denemeye meyilli hale gelmişlerdir. Sergide, “kağıttan kaplan”ın zamanla nasıl ve ne yönde değişeceği yanıtı aranırken, sanatçıların bu değişimle beraber sanatçıların kağıtla olan teknik ve düşünsel-yaratımsal diyaloglarına bakan bir seçki sunuyor. Bu seçki ise, sanatçıların kağıdı kullanma biçiminin alternatifleri kadar olasılıklarla dolu. Her kağıt üzerinde farklı bir anlatım biçimi görebilirsiniz. Kağıt üzerinde mucizeler bulabilir ve kağıdın “kağıttan kaplan”mı, “kükreyen bir aslan”mı olduğuna karar verebilirsiniz.
Kağıt, buruşur ama eğer düzeltirseniz eski haline döner; yırtarsanız yeni parçaları yeniden hayat bulur. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin; sanat, kağıtta daha başka bir hayat bulur. Yeşil daha başka bir yeşil, mavi daha başka bir mavidir. Hissederseniz adeta kağıt üzerindeyken resmi. “Kağıttan Kaplan” ise bu hissi yaşayabilmek için büyük bir fırsat.
Kağıdın ruh bulduğu bu sergiyi 21 Mayıs-11 Temmuz tarihleri arasında Gru Art Gallery’ de görebilirsiniz. Hafta içi her gün 10:00-18:00 saatleri arasında ziyarete açık olan Gru Art Gallery’nin daha pek çok nitelikli ve özgün çalışma ile sanatçı ve sanatseverleri bir araya getireceği ise, 3 aylık gibi yeni bir oluşum olmasına rağmen, bu kısa sürede 2 tane çağdaş sanatçıların çalışmalarıyla hazırladığı sergi kanıtlar niteliğinde.
