Yaşama gözlerimizi açtığımız ilk andan itibaren tanıştığımız, bizi hayatta olduğumuza ikna eden şey “nefes”. Yaşama ilk adımımızı atmamızdan itibaren yaşamda en çok tekrarladığımız şey nefes alıp vermek olsa da onu yeniden öğrenmek hayatımızı hiç olmadığı kadar güzelleştirebilir.
Özellikle pandeminin yaşamımıza girmesi ile birlikte sürekli birikmekte olan stresi deşarj edemediğimiz bir yaşama maruz kaldık. Bir iş çıkışı arkadaşlarımızla sosyalleşemediğimiz, bir tiyatro ya da konserde keyifli vakit geçiremediğimiz yani özgürlüğümüzün kısıtlandığı bir dönemde, sürekli devam eden yorucu, bıktırıcı ve yıpratıcı süreçler anksiyete mekanizmasının giderek hassas hale gelmesine sebep olabiliyor.
Yaşam kalitesini iyiden iyiye düşüren anksiyete ile başa çıkmanın en ulaşılabilir ve de sürdürülebilir yöntemleri arasında meditasyon başı çekiyor. Endişe, huzursuzluk, yorgunluk, kaygı, aşırı öfke, odaklanma problemleri, uyku bozuklukları, sosyal kaygı bozukluğu gibi anksiyetenin yaşatmış olduğu sorunlardan uzaklaşmak, hayatı daha yaşanabilir ve huzurlu hale getirmek benliğimize ve bedenimize daha fazla odaklanarak ve ona daha iyi davranmakla başlıyor.
Canlılığın Yaşam Pınarı “Prana”
Meditasyon zihni negatif düşüncelerden arındırma ve bedeni özgürlüğe kavuşturmanın en eski yöntemi. Bu yöntemin insan bedenine kattığı en önemli beceri ise doğru nefes alımı. Günlük yaşamımızda bedenimizde en fazla tekrarladığımız ama aslında doğru bir şekilde yapmadığımız ve hatta bunun farkında olmadığımız şey ise nefes almak. Sadece doğru nefes tekniği ile bile anksiyetenin ve fiziksel rahatsızlıklarımızın büyük yüklerini omuzlarımızdan atmamız için yeterli.
Yoga bilimine göre prana evrende var olan enerjilerin bütünü olan kozmik enerji. Prana soluduğumuz havada, yediğimiz besinlerde, içtiğimiz suda, güneş ışınlarında yani yaşamın her yerinde yer alıyor. Prananın varlığının en belirleyici kanıtı ise akciğerlerimize aldığımız enerji.
Prananın yaşamımızdaki önemi büyük çünkü bedenimizde aldığımız enerjinin büyük bir bölümünü ciğerlerimize çektiğimiz havadan alıyoruz. Yaşamın tüm varlığı ve canlılığın devamlılığı solunuma bağlı; hatta bu yüzdendir ki yogiler yaşamı yıl sayısı değil nefes sayısı ile ölçerler. Onlara göre dünyaya gelen her canlının yaşamı boyunca alması gereken soluk sayısı vardır. O yüzden yogilere göre nefes alırken içimize ne kadar çok kozmik enerji çekersek, yaşam enerjimiz de o oranda artar. Tansiyon, kalp ve nefes darlığı gibi hastalıklardan mustarip kişiler sadece doğru nefes alımı ile bile bu hastalığı sona erdirebilirler.
Herhangi bir yoga pratiğine başladığımızda öğrenmemiz gereken ilk adım burundan doğru bir biçimde nefes alıp vermektir. Sonraki adım ise ujjayi nefesi olarak adlandırılan, okyanus nefesi olarak da bilinen sadece burundan nefes alıp vermek değil aynı zamanda boğazın arka kısmına küçük baskılar yaparak, boğazdaki kasları harekete geçirerek nefes alıp verme öğretisidir. İster fiziksel açıdan zorlayıcı bir hareket durumunda, ister hareketsiz bir şekilde meditasyon sürecinde olsun sakin ve kontrollü bir şekilde soluk alıp verme kabiliyeti kazandırır. Bedeni zorlayan durumlar, zihni meşgul eden düşünceler ya da yoğun duygular çoğu zaman prayanın tükenmesine neden olabilir. Yoga ve meditasyonun merkezinde yer alan nefes egzersizleri hem bedensel, hem ruhsal hem de zihinsel anlamda tükenen enerjinin yenilenmesi için elzemdir.
Yoga ve Meditasyon Pratiklerinde Kullanılan Nefes Teknikleri
Yoga öğretisi ve meditasyon tekniklerinde yaşam enerjisinin bedene akmasına yarayan beş temel nefes tekniği uygulanmakta. Birbirinden farklı özelliklerde nefes egzersizleri olsa da tüm nefes egzersizleri bu beş temel teknikte toplanır ve varyasyonlarından yola çıkar.
1. Smahatha: Dikkati nefese getirme
Bu teknikte nefes alış verişinizde hiçbir değişikliğe gitmeksizin, nefes alışverişlerine olduğu haliyle odaklanmayı hedefler. Özellikle farkındalık meditasyonlarında bu teknik kullanılır. Amacı zihni şimdiye ve buraya odaklamaktır. Smahatha uygulaması ile yola çıkılan meditasyonların dikkatin ve odağın gelişmesine katkıda bulunduğu ve yaşa bağlı olarak bilişsel fonksiyonlardaki gerilemenin engellenmesinde yardımcı olduğu görülür.
2. Kundalini: Diyafram nefesi
Kundalinide, diyafragmatik solunum gibi kontrollü nefes alım verimi ile vücut içindeki enerjiye odaklanarak nefes alış verişleri kontrol edilir. Akciğerlerin altında bulunan, karın ve göğüs boşluğunu birbirinden ayıran diyafram solunum için en önemli kastır. Diyaframdan nefes alarak bu kası güçlendirmek akciğerlerimizin kullanım kapasitesini artırarak daha fazla hava alımını sağlar ve böylece vücudumuz alması gereken oksijeni alabilir. Nefes darlığını hafifletmek ve havanın akciğerlerden çıkmasına yardımcı olmak için bu teknik kullanılır.
3. Nadi Shodhana: Dönüşümlü burun nefesi
Nadi Shodhana kontrollü nefes almayı, odağı kendinize ve bedeninize çevirmeyi; içsel dengeyi bulmayı sağlayan nefes odaklı bir meditasyon tekniğidir. Dönüşümlü burun nefesi ismiyle de bilinen bu teknik, burun deliklerinin her birinden dönüşümlü olarak nefes alıp vererek tekrarlanır. Hava akışını değiştirmek için parmakla burun deliklerinden biri kapatılarak, nefes alış verişi diğer burun deliğinden gerçekleştirilir. Bu teknik ile kan basıncı önemli ölçüde düşürülebilir ve yorgunluk hissi en aza indirgenebilir.
4. Zhuanqi: Nefesi yumuşatma
Taocu meditasyon olarak da bilinen bu teknikte doğa ile uyumlanmak için bedeni ve zihni susturmaya odaklanır. Nefesiniz yumuşayana dek odaklanarak nefes ve zihni bir araya getirmeyi amaçlayan meditatif bir nefes tekniği olarak uygulanır. Uygulanırken nefes alış verişler izlenerek, nefes sessiz hale gelene dek odak nefeste tutulur. Böylece içeride biriken zehirli havanın karın ve diyafram kasları ile birlikte dışarıya atılması amaçlanır.
5. Kumbhaka: Aralıklı nefes uygulaması
Nefes alıp verirken aralıklı olarak nefes tutmaya odaklanan bir nefes tekniği biçimidir. Havayı içinize çektikten sonra tutmak antara kumbhaka, sonra o havayı verdikten sonra bir süre beklemekse bahya kumbhakadır. Kısa sürelerle nefes tutmanın oksijen seviyesini %56 ve daha fazla oranlarda artırdığı sonucuna varılmıştır. Araştırmalar sonucu elde edilen bilgilere göre, aralıklı nefes uygulaması vücutta oksijen yakımı ve kullanımı oranındaki değişimler sonucunda metabolizma sorunlarında faydalı sonuçlar doğurduğu görülmüştür.
”Geçmişten Günümüze Meditasyon Yolculuğu” yazımız için buraya tıklayabilirsiniz.
”Hemen Yogaya Başlamak İçin 5 Neden” yazımız için buraya tıklayabilirsiniz.