Birçok medeniyette farklı biçimlerde ve isimlerde kabul gören meditasyon, binlerce yıllık geçmişinde insanın en ulaşılır ve mucizevi şifa kaynağı oldu. Görebilmeyi, duyabilmeyi ve hissedebilmeyi öğreten bu arınma tekniği ile daha mutlu ve sağlıklı yaşamanın sırrı aslında çok yakınımızda.
Meditasyon, Latince meditatio kelimesinden dilimize ulaşan “derin düşünme” anlamına gelen kelime. Meditasyon tarihi ile ilgili ilk araştırmalardaki bulgulara göre M.Ö 1500’lü yıllarda Hindistan’daki Hindu okullarındaki öğretilerinde rastlanır. 2500 yıl önce Güneydoğu Asya’da meditasyonun temellerini oluşturan Buda, takipçilerine barış ve iç huzuru sağlamak amacıyla konsantrasyon, uyanma ve aydınlanma yöntemlerini kazandırdı.
Meditasyon tekniklerine, ait oldukları inanç sistemlerine ve izledikleri tekniklere göre Hindistan’da Budizm, Çin’de Taoizm, Tibet’te Bön, Japonya’da Zen gibi farklı isimler verildi. Birçok kültürde ve dinde manevi bir arınma tekniği olarak kabul edilen meditasyon bir dua, derin ve mistik düşünce ya da bilinç durumu. Psikolojik ya da fizyolojik sağlık kazanma arayışı olarak yapılsa da aslında gerçek anlamda başka düzeydeki gerçeklik farkındalığı ile kişisel gelişme ve olgunlaşma olarak kendini gösterir.
İç Gözlem, Farkındalık : Sağlık
Tıpta iyileştirici özelliği kabul edilen meditasyonun etkileri nörolojik olarak incelendiğinde meditasyon esnasında kalp atışlarının yavaşladığı, nefes alıp vermenin düzenli hale geldiği ve kaslardaki gerginliğin azaldığı görülmüştür. Düzenli meditasyon yapanlar üzerinde edinilen bilimsel araştırmaların sonucunda kişilerin ön beyin kısmında bilişsel-duygusal gelişme ve rahatlamaya yarayan alanda diğer insanlara nazaran daha çok gelişme sağlandığı saptanır. Yüksek kan basıncını ve stresi azalttığı kanıtlanan meditasyon ile aynı zamanda yoga gibi meditatif faaliyetlerle kalp ritimleri ve kolesterol seviyeleri düzenlenebilir.
Meditasyonu yapan kişinin sübtil sistemi (çakraları ve enerji kanalları) temizlenir ve dengelenir; böylece tüm yaşamı düzene girer ve mutluluk seviyesi artar. Bir tedavi şekli ya da alternatif tıp olarak kabul edilmese de meditasyonun sağlığa olan katkısı oldukça gerçektir ve kuralı da oldukça basittir; sağlıklı olmak için sağlıklı bir yaşam inşa etmek gereklidir. Ama burada bahsedilen sağlıklı yaşam salt fiziksel koşullar anlamına gelmez; çakraları temiz tutmaktan bahseder. Çakralar temiz oldukları zaman kontrol ettikleri organlara doğru ve yeterli enerjiyi sağlayabilirler. Bu şekilde tedavi edilemez denen hastalıklar bile tedavi edilebilir.
Meditasyonun bize öğrettiği iç gözlem tecrübesi ile açgözlülük, ihtiras, öfke, kıskançlık gibi duygulardan arınarak akılsal ve duygusal olarak daha sağlıklı hale geliriz. Zihni kontrol etme yöntemleri ile uykusuzluk, uykuya dalma gibi problemlerden kurtulup uyku kalitesi artırılır. Stresin vücutta neden olduğu kortizol hormonunun salgılanmasını azaltmak, kaygı düzeyini düşürüp anksiyeteyi sonlandırmak, farkındalığı güçlendirerek sağlıklı ve kolay odaklanmayı sağlamak, beynin acı ve ağrıyı kontrol eden kısımlarına söz geçirerek, ağrılarla daha kolay başa çıkabilmek meditasyonun hayatımızı daha güzel kılan faydalarının sadece bir kısmı.
Meditasyon kültüründe sayısız tür ve uygulama biçimi mevcut. Her meditasyon türü farklı biçimde motivasyon ve beceri sağlıyor. Bu türleri zamanla birbirleri içine almak ve en doğru uygulamayı keşfedene kadar farklı yöntemleri deneyimlemek en yararlı sonuca ulaştırmakta.
Metta Meditasyonu
Sevgiden doğan şefkat meditasyonu olarak da bilinen mettanın ilk öğretisi kendinizi sevmeye başlamak. Uygulama sırasında kişi kendine doğru sevgi, şefkat ve nezaket duygularının aktığını hayal eder. İkinci aşamada aynı duyguları nötr duygular beslediği kişi için söyler. Üçüncü aşamada bunu hiç sevmediği tahammül edemediği bir kimse için uygular. En sonunda bu güzel dilekleri dünyadaki tüm canlılar için hisseder. Kişi böylece sevgi ve şefkat duygusunu daha çok özümseyerek, kin nefret ve öfke gibi duygularından uzaklaşır, içsel huzura daha çok yaklaşır.
Beden Tarama Meditasyonu
Beden farkındalığını geliştiren, bedenimizdeki sesleri yargısız ve açık bir şekilde duyumsayabilme yeteneği kazandıran, dikkati belli bir düzen içinde çeşitli bölgelere odaklamayı hedefleyen meditasyon türüdür. Bazı beden tarama meditasyonları çakralar üzerinden ilerlerken, bazıları ise tamamen uzuvlar üzerinden ilerleyebilir. Bu meditasyonu uygularken bedenimizi gerçekten tanıma fırsatı yakalayıp orada olup bitenleri dinleyip fark edebiliriz. Bu meditasyon sürecinde ağrı, sıcaklık, üşüme ya da hassasiyet gibi sinyalleri fark etmek bile iyileştirmenin ilk adımları kabul edilir.
Farkındalık Meditasyonu
Farkındalık meditasyonu düşüncelerimize uzaktan bakan bir perspektifle, bir gözlemciymişçesine yaklaşma biçimini uygulayan bir meditasyon çeşidi. Geçmişe takılı kalmak ya da geleceğe korku ve kaygıyla bakmak yerine kişiyi daha farkında, bilinçli ve dikkatli biri olmaya teşvik eder. Burada önemli olan olumsuz duygulara odaklanıp kaynağını tespit ederek, itici tepkileri azaltmak ve odağı iyileştirmek. Bu meditasyon türü korkunun hissedildiği her an her yerde uygulanabilir; örneğin araba kullanırken, asansöre binerken ya da yemek yerken…
Kundalina Yoga
Zihin, beden ve ruh arasındaki ilişkiyi düzenleyen Kundalina Yoga, limitleri görmemizi, dirençlerimizi fark etmemizi ve bunların üstesinden gelerek sınırlı düşünceyi, inançların değişimini, gerçekliğin ötesini görmemizi sağlayarak evrensel bilincimizin açılmasını sağlar. Bağışıklık, sindirim, üreme, kan dolaşımı, solunum yolu, omurga ve lenf bezlerinin düzenli çalışmasını sağlayarak hastalıklara karşı direnç kazandırır. Derin nefes alma ve düşünmeye yönlendiren araçları fiziksel aktivitelerle birleştiren bu yöntem, endişe ve depresyonu azaltarak hem fiziksel hem de ruhsal iyileştirme sağlar.