Tarihe Kitap Kokusunun Karıştığı Bir Mekan: Urla Tasarım Kütüphanesi & Faruk Tabak Okuma Odası

İyi verilmiş bir eğitim ülkelerin kurtarıcısıdır. Bilinçli, sorgulayan, okuyan yurttaşların ülkelerini dünyada önde gelen devletler haline getirdiği hepimizin malumu. Buda yurttaşların kitap okuyarak, araştırmaya istekli olmasına bağlıdır. Amerikalı yazar, bilim adamı ve siyasetçi olan Benjamin Franklin bu konuyla alakalı şöyle demiştir: ”Bir ülkede okumaya karşı istek artmadıkça, gaflet ve bu gafletten doğan felaketler azalmayacaktır.”

Ülkemizde kişi başına düşen kitap sayısı ve kitap okuma oranları maalesef ki halen istenilen seviyeye gelebilmiş değil. Kitap okumak, sinemaya gitmek, tiyatroya gitmek önceliklerimiz arasında yer almıyor. Kitap okuma kültürü henüz çoğu vatandaşımızda oluşmuş değil, bu kültüre sahip olan çoğu insan için ise, eldeki imkânlar daha fazla kitaba ulaşmaya engel teşkil ediyor. Bu sorunu ortadan kaldırmanın belki de en basit yolu ise en azından her mahallede çocukların yararlanabileceği kütüphaneler açmaktır.

İşte bu amaçla kurulan Urla Tasarım Kütüphanesi Urla’da, Kapan Camii Sokağı’nda, 16. Yüzyıldan kalma üzeri kubbeli küçük bir bina bulunmaktadır. Osmanlı döneminde sübyan mektebi olan bu yapı, tapuya ev kaydıyla geçmiş, günümüzde belirli zamanlarda halka açık özel tasarım kütüphanesi olmuştur.

urla tasarım kütüphanesi

Kütüphane Urla Merkez’de, belediye binasına ve Arasta olarak bilinen Malgaca Pazarı’na birkaç dakikalık yürüyüş mesafesinde, 7.3m x 7.2m taban alanına sahip, üzeri kubbeli, iki katlı tarihi bir yapıya sahiptir.

2005 yılında Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Balcıoğlu tarafından satın alınmış ve projelendirilmiş. Binayı nasıl değerlendireceğini düşündüğü bir zamanda yakın arkadaşı Georgetown Üniversitesi, Ertegün Modern Türk Araştırmaları Kürsüsü Öğretim Üyesi Dr. Faruk Tabak’ın ölüm haberini alan Balcıoğlu, arkadaşının ismini yaşatmak üzere binayı kütüphaneye dönüştürme kararı vermiştir.

Bu kütüphanede Faruk Tabak’ a ait yurtdışından getirilen 4 bini aşkın kitap da insanların faydalanabilmesi için hizmete sokulmuştur.

Bir mahalle arasına kurulan kütüphane zamanla çocukların top oynamaktan vazgeçip, buraya kitap okumaya geldiği ve kendi kitaplarını da kütüphaneye bağışladığı bir mekân haline gelmiştir. Çocuklar istedikleri zaman girip kitapları ödünç de alabiliyor, hatta öyle sahiplenmişler ki kütüphaneyi; kitapların yerleştirilme işlemlerinde dahi yardım eder hale gelmişlerdir.

Mekân çocukların gelip ders çalıştığı, vakitlerini kitap okuyarak geçirebildiği bir kütüphane olarak hizmet vermekle beraber, aynı zamanda çocuk, genç ve yetişkinliklere çeşitli konular hakkında uzman kişilerce atölye çalışmaları da yapılmaktadır.

Mekân ayrıca toplantılar, seminerler, atölye çalışmaları, müzik ve yoga derslerine kadar birçok küçük ölçekli özel etkinliği içinde barındıracak niteliktedir. Oda orkestraları için biçilmiş kaftandır. Binada her kesime hitap edecek programlar öngörülmekte; mahallenin çocuklarına masal, şiir, kitap okuma günlerinden, tasarım ve atölye çalışması yaptırmaya kadar geniş bir yelpaze kurgusu gerçekleştirmek için hazırlıklar yapılmaktadır. Ayrıca yerleştirilecek mobilyalar ile konaklama işlevi de kazandırılmak üzeredir.

Kütüphane ayrıca pandemi dolayısıyla sosyal medya hesapları üzerinden sanal hizmetler vermektedir. Online yazma atölyesi, online roman atölyesi projeleri düzenleyerek devamlılığı sürdürmeyi amaçlamaktadır. 

Instagram adresine buradan ulaşabilirsiniz.

Ebru Buyukkaya

1990 yılında Istanbulda doğdu. Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi. Küçük yaştan beri yazmaya ve okumaya büyük bir merak ve ilgi duyması nedeniyle kendini bu alanda geliştirmeye yöneldi . Halen digital platformlara ve dergilere yazmanın yanı sıra, kendini geliştirmeye de devam etmektedir.

Henüz yorum yok

Bir yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BİZİ TAKİP EDİN