2020’nin en çok konuşulan moda markalarından biri. Çantaları stoğa girdiği anda tükeniyor, moda arama motoru platformu “The Lyst”in ilk on listesinden düşmüyor. Üstelik markanın tasarımcısı Design Museum tarafından en iyi tasarım ödülüne layık görülerek başarısı tescilleniyor. Vegan deriden ürettiği çantalarla ulaşılabilir lüksü sunan, bağımsız moda markası Telfar’dan ve tasarımının Guess tarafından nasıl kopyalandığından bahsedeceğiz bugün.
Dünyaca tanınan ünlü moda markası Guess geçtiğimiz hafta sonuna doğru yeni çanta modelini satışa çıkardı. Kırmızı, gri ve siyah renk varyasyonlarıyla sunduğu çanta, hem formu, hem büyüklüğü, hem de Telfar’ın “T” logosunun yerine, neredeyse aynı fontla birebir tasarlanan “G” logosunu yerleştirmesiyle, Telfar’ın ikonik çantasıyla gözlerden kaçması mümkün olmayan bir benzerlikteydi. Sosyal medyada ise bu benzerliğe tepkiler gecikmedi, özellikle Twitter’da konuyla alakalı birçok paylaşım yapıldı. Paylaşımların odağında ise Telfar’ın tasarımcısının siyahi olması vardı. Özellikle “Black Fashion Fair” topluluğunun kurucusu Antoine Gregory bunun ırkçı bir mesele olduğunu öne sürerek, tartışmayı başka bir boyuta taşıdı. Siyahi tasarımcılara özellikle imkan verilmediğini söyleyen Gregory, bu başarıyı kendi tırnaklarıyla kazıyarak elde eden Telfar’ın Guess gibi hem maddi, hem manevi büyük bir güce sahip olan bir marka tarafından kopyalanmasından dolayı duyduğu şaşkınlığı anlattı.
Bu tepkilere Guess cephesinden de yanıt gecikmedi ve marka yetkilileri, Telfar’ın global başarısının önünde bir engel yaratmak istemediklerini söyleyerek, çantayı piyasadan geri çekeceklerini açıkladı. Irkçı suçlamalara dair ise markadan herhangi bir bir yorum gelmedi. Sosyal medyanın gücüyle çantanın geri çekilmesi güzel bir hamle olsa da, moda dünyasında ve yaratıcı işlerde kopyalanma sorunu pek de son bulmayacak gibi görünüyor. Zaten Guess’in de bu konuda daha önceden sabıkalı olduğunu söylemeden geçmeyelim. Zira, markanın 2009 yılında başlayan ve Gucci ile neredeyse on sene süren bir kopyalama davası olmuştu. Rodarte ve Chrome Hearts markaları da yine Guess’in kendi tasarımlarını kopyaladığını öne sürmüştü…
Haftanın Öne Çıkan Moda Başlıklarından Kısa Kısa…
- Jacquemus, Paris’te pop-up bir çiçek dükkanı açıyor. Markanın renkli dünyasından kalan artık kumaşları değerlendirerek, buket haline getiren markanın tasarımcısı Simon Porte, bu güzel işbirliğini Paris’te bir çiçekçi olan ‘‘Les Fleurs de Paul’’ ile birlikte yapmış. Ortaya ise oldukça göz alıcı ve yaratıcı bir iş çıkmış. Ben çok sevdim!
- LVMH gruptan da bu hafta atık kumaşlarla ilgili güzel bir haber geldi. Bünyesinde Bulgari, Dior, Marc Jacobs, Fendi gibi markaları barındıran dev şirketler grubu, kullanılmamış ya da arta kalan kumaşlar için online bir satın alma platformuna imza atıyor. Çevre ve sürdürülebilirlik adına oldukça anlamlı bir adım.
- Stiliyle dünyanın en çok takip edilen isimlerinden biri olan Victoria’s Secret meleği Roise Huntington -Whiteley, Gia Couture Firenze ile yepyeni bir ayakkabı koleksiyonunu hazırladı. Daha önce Pernille Teisbaek ve Leonie Hanne gibi isimlerle koleksiyonlar hazırlayan markanın çizgisini çok beğeniyorum. Bu koleksiyondaki parçalar da yaz trendlerine yön verecek gibi görünüyor.