Urla’nın tarihi Malgaca Pazarı’nda, tarihi binasında samimi bir işletme olan Beğendik Abi Lokantası, Urla’nın yerel mutfağının geleneksel ve özgün tatlarını sunuyor.

Nesillerdir Urla’da yaşayan bir aileden gelen Handan Kaygusuzer çocukluğunu geçirdiği sokaktaki o tarihi binada, eskiden beri hayal ettiği restoranı işleten, Urla’nın yerel mutfağını yirmi dört yıl boyunca tüm İzmir’e, Türkiye’ye, hatta yurtdışına tanıtmayı başaran bir isim. Ebru Belen, kendisiyle Beğendik Abi Lokantası’nın tarihini ve bugününü konuştu.
Urla’nın geleneksel mutfağını anlatan bir lokanta fikri nasıl doğdu?
1999 yılında eşimin iş değiştirmesiyle birlikte bu sektöre yöneldik. İkimizin de bu sektörde tecrübesi yoktu. Bir aylığına bir ustayla anlaştık fakat eşim ustanın yaptıklarını beğenmedi, zaten işin içine ben girince usta kaçtı. Yemekleri ben yapmaya başladım. Ben Urlalıyım; Urla mutfağını bilirim, iyi de yemek pişiririm. Mutfağımıza Urla yemeklerini koydum; hikâyemiz böyle başladı. Beş masayla Malgaca’da küçük bir yerde başladık. Fırınlı dörtlü ocağımı oraya getirdim. O küçücük yerde dokuz yıl boyunca yemek yaptım. Çok zorlandık ama zamanla çok ses getirdi. Üçüncü yılında kapatmayı düşündük, çünkü o dönemler dışarıda yemek yeme alışkanlığı çok azdı. Ama sonra bu mutfağın kıymeti bilinmeye başlandı çok şükür.

Peki, yeni yerinize ne zaman taşındınız?
2006 yılında taşındık. Bu konu beni hep duygulandırır. Burası viran halde bir kahvehaneydi. Bu kahvehanede bir toplantıya gelmiş ve bir hayal kurmuştum. Eşime de anlattım ama orayı ne alabilecek ne de yapabilecek durumumuz vardı. Ama o hayalim gerçek oldu. Selaniklinin Kahvesi deniyordu, eski yığma taş bir bina. Binayı güçlendirdik; bugünkü haline getirmemiz senelerimizi aldı.
En son restoranın girişini tamamladınız, öyle değil mi?
O giriş benim hayalimdi. Ben yedi yaşına kadar, sokağın sonundaki taş evde büyüdüm. Bu mekânı da o yıllardan bilirim, önünde bir balkonu vardı. Bizim yaptığımız balkon çok güzel oldu. Planı oğluma ait ama hayal benim. Burada yaşamaktan son derece mutluyum. Hatta ara sıra gözyaşı akıtırım. Gençlere örnek olarak söyleyeceğim tek şey de, heyecanını kaybetmemek, zorlukların üstüne gitmek. Biz burayı yoktan var ettik. Her köşenin bende bir anısı var.
Beğendik Abi farklı bir isim, nereden geliyor?
Yeğenim Didem koydu adını. Ailecek buraya ne isim koyacağımızı konuşurken Didem, “yemeği yedikten sonra ‘Beğendik Abi’ desinler” dedi. Bizim de çok hoşumuza gitti. Sonra işe ben girince “Beğendik Abla diye değiştirelim” diye takılanlar oldu. Çünkü eşim yemekten hiç anlamaz, sadece kasada oturur. Ama isim çok tuttu.
Bize biraz menünüzden ve mutfağınızdan da bahseder misiniz?
Menü Urla mutfağı ve mevsime bağlı. Urla’da Enginar Festivali oğlumun hayaliydi. Oğlum, “enginardan çok çeşit çıkıyor, böyle bir festival yapalım” dedi. Onun öncülüğünde festival hayali gerçek oldu. Açıkçası biz de oğlumuza güvendik, hayallerinden vazgeçmesine engel olmadık. Çok şükür o da bizi hiç utandırmadı. Hatta hayatımızı daha da renklendirdi.
Peki, buraya nereden, kimler geliyor?
Açıkçası basın bizden çok söz etti. Bizi seven müşterilerimiz basına haber verdi, birçok yerde yayınlandık. Bu sayede müşterilerim Türkiye’ye, hatta dünyaya yayıldı. Yurtdışından gelenler kesinlikle bizi ziyaret ederler. Bizi basında gören geliyor ve çok beğenerek gidiyor, yeniler de var, sadık müşterilerimiz de çok fazla.
Peki, Urla Gastronomi rotasına giriş süreciniz nasıl oldu?
Sevgili Bilge Bengisu benim sürekli müşterimdi. Slow Food akımına dahil olmalıyız dedi. Ayrıntılarını anlatınca ben de hemen kabul ettim. İtalya’daki Terra Madre fuarına davet edildim ve Türk yemekleri yaparak ülkemi tanıtma mutluluğuna eriştim. Daha sonra Slow Food’dan ayrıldık ve Bilge Bengisu’nun kurduğu Doğal Sofra Urla’da görev aldım. Şu anda çok faal olamasam da destek olmak için her daim yanlarındayım. Gastronomi Rotası Osman Sezener tarafından oluşturuldu. Hem mutfağımız hem de tarihi mekânımız ile bu rotanın bir parçası olmaya çok uygun olduğumuzu söyleyip bizi davet etti. Bu yeni bir oluşum. Zamanla çok daha etkin olacağımızı düşünüyorum.
Urla’da Enginar Festivali oğlumun hayaliydi. Oğlum, “enginardan çok çeşit çıkıyor, böyle bir festival yapalım” dedi.
Beğendik Abi’nin spesiyal lezzetleri neler?
Elbasan tava, Urla güveci, enginar yemekleri, çalkama, Beğendik çorba, Girit böreği, kadayıf ve tatlılarımız. Burada Urla güveci, çalkama olmazsa olmaz… Beğendik çorbamız, benim küçükken çocuklarıma hazırladığım bir çorba. Bir gün bir müşterimiz, “o çorbaya neden mercimekli sebze çorbası diyorsun, Beğendik çorbası olsun, hiçbir yerde yok” dedi. Böylece bu isimle menümüze girdi.

Beğendik Abi Lokantası yıllar içerisinde size neler kazandırdı?
Çok dost kazandık, çok takdir ve sevgi gördük. Bunun hazzı paha biçilmez. Parayla pulla ölçülmez. İşletmenin devam edebilmesi için para lazım tabii ama önceliğimiz müşterilerimizin mutluluğu ve gösterdikleri takdir.
Bundan yıllar sonra Beğendik Abi’yi nerede görüyorsunuz?
Hep aynı çizgide, kaliteden ve lezzetten ödün vermeden devam edeceğiz. Oğlumun da burada olmasıyla mekânımız uzun yıllar yaşayacak. Peki, ilk açıldığınız yılların Urla’sı ile şimdiki Urla’yı karşılaştırdığınızda neler görüyorsunuz? Urla çok göç aldı ve kalabalıklaştı ama ben bundan memnunum. Kaliteli insanlar buraya yerleşiyor, benim müşterim oluyorlar. Ama gelişirken doğamızın, tarım alanlarımızın korunması çok önemli ve olmazsa olmaz kuralımız olmalı.



Röportaj: Ebru Belen
Editör: Nisa Tosyalı, Şöhret Baltaş
Fotoğraf: Sevda Kaplan
İlk yıllarından bu yana çizgisinden hiç ödün vermeyen çok değerli bir müessese. Ailemle yıllardır müdavimiyiz.. Daha çok uzun yıllar sağlık mutluluk ve başarıyla devam etmeleri dileğiyle. Sevgili Ebru röportaj için sana da çok teşekkürler .