Bademler Köyü’nden Urla’ya giderken, her zaman önünden geçtiğim ve yıkıntı halinde gördüğüm bu tarihi hamam, 2014 yılında ciddi bir restorasyondan sonra yenilenerek ayağa kaldırıldı. Şu sıralar pandemi nedeniyle pek takip etme şansım olmasa da hamam kültürünü tanıtan bir müze görevini göreceğini tahmin ediyorum. Lakin ben isterdim ki bu yapının kendine has işlevi olan “hamam” olarak devam etmesini.
Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı tarihine baktığımızda yapının geçmişi 15. Yüzyıl sonu ile 16. Yüzyıl başına kadar gider. Yapının kitabesine rastlanmaz lakin 1511 tarihli bir vakfiyesi vardır. Hamamdan başka cami, türbe ve çeşmeden oluşan bir külliye niteliğinde olduğu belirtilmiş ise de, cami ve hamam dışında bir yapıya rastlanmamıştır.
Hamam, erkekler ve kadınlar kısmı olarak iki bölümden oluşur. Semavi Eyice’nin hamamlar konusunda rehber niteliğinde olan eseri “İznik’te Büyük Hamam ve Osmanlı Devri Hamamları Hakkında Bir Deneme” adlı yazısını incelediğimizde altı farklı tip içinden “Ortası kubbeli, enine sıcaklıklı ve çifte halvetli” hamam tipine uygun olduğunu görürüz. Yapının “soyunmalık” bölümünün büyük bir kısmı günümüze ulaşmamıştır. Bunun nedeni ise Ege Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden hocam Doç. Dr. Şakir Çakmak bu konuda; “Eğer bir yapının soyunmalık bölümü günümüze ulaşmamışsa, o yapının üst örtüsü ahşaptan yapıldığı içindir” demişti. Büyük ihtimal bu hamamın “soyunmalık” bölümünün örtü sistemi ahşaptan yapılmıştı ve ilk yok olan kısmı o bölüm olmuştu.
Soyunmalık bölümünden sonra her iki kısımda bizi “ılıklık” dediğimiz sıcaklık bölümüne geçiş bölümü karşılar. Bu bölüm kişiyi sıcaklığa hazırlar ve sıcak havanın dışarı kaçmasını engeller. Sonraki bölüm ise bahsettiğimiz gibi sıcaklık bölümü, yıkanma işleminin yapıldığı esas alan. Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı’nda erkekler bölümünde, kadınlar bölümünden faklı olarak, üç halvet vardır. Halvetleri sıcaklık mekanının etrafında oluşturulmuş kurnaları olan yıkanma odaları olarak adlandırabiliriz.
Sıcaklığa bitişik ve en son kısımda ise su deposu ve ateşlik bulunur. Ateşlik kısmında yakılan ateş, su deposu altında bulunan ters huni şeklindeki bakır kazanı ısıtarak suyun ısınmasını hem de yapının sıcaklık kısmının altındaki cehennemlik denen ve yüksekliği bir metreye varan boşluklara ısının yayılması ile yapıyı ısıtır. Bu bölüme dolan duman yapıya bitişik tüteklerden dışarı atılır. Hamamdaki ısıtma işlemini yerine getiren kişiye ise bulmacalarda sıkça çıkan bir kişi yapar, Külhanbeyi.
Benim bu dergide bu yazımla tanıttığım ilk yapı Hersekzade Ahmet Paşa Hamamı. Tabi buna tanıtmak denemez, bahsetmek kelimesi daha çok yakışıyor. Çünkü bu harika eser birkaç cümle ile tanıtılamaz. Umarım bu müze ziyaretlere açılır. Herkesin görmesini istediğim bir mekan. Ama ilk paragrafta söylediğim gibi keşke gerçek işlevini yerine getirecek şekilde uygulaması yapılsaydı. Lakin yine de bu yapının restore edildiğini görmek tarih ile olan bağımızı sıkılaştırdığı gibi Urla’nın çehresini değiştirmesine de çok güzel katkıda bulunuyor.