Yeşilin, mavinin ve rüzgârın dansını izleyebileceğiniz, Urla’nın pek çok köyü gibi zengin bir kültüre sahip olan Yağcılar Köyü saklı bir cennet, keşfedilmemiş bir cevher…
2012 yılında 6360 sayılı kanunla beraber artık köy statüsünden çıkıp, mahalleye dönüştürülen Yağcılar Köyü, İzmir’e 48 km., Urla’ya 15. Km uzaklıkta olup Urla’ya bağlıdır. Tarihi kaynaklara göre, 1924 yılında Yunanistan ile yapılan nüfus mübadelesi sonucunda ülkeye gelen Selanikliler tarafından kurulan köyde, bugün hala çok sayıda Selanik göçmeni kişi hayatını sürdürmektedir. Rumlar döneminde köyde zeytincilik çok fazla yapıldığı için ismini buradan almıştır. Yecilar diye de bilinen köyde, Urla’nın pek çok köyünde rastladığımız bir durumla karşılaşıyoruz: Köydeki eğitim seviyesi beklenenin çok çok üzerinde. Köyde yaşayan kişilerin çoğu lise veya üniversite mezunu. Geçimini zeytincilik, tarım ve hayvancılıkla sağlıyor köylüler.
Çam ormanları ve zeytinliklerin içinde kurulu olan bu köy, içinde sadece yeşili değil maviyi de kucaklıyor. Köyün çok kıymetli sahilleri var: Altınköy, Düzdeniz, Papaz Boğazı, Ayrıklı Boğaz, Düveli, Bezirgân. Aynı zamanda köyde rüzgar enerji santralleri yoluyla enerji tasarrufu da sağlanıyor.
“Havası en güzel yer” diye tanımlanan köy 2005 yılına kadar sit alanı iken, sonrasında yapılan plan değişiklikleri ve yasal düzenlemelerin köy içinde yapılaşmanın önünü açmasıyla birlikte o eski havasını yakalayamasak da köydeki yeni yapılar ile köyün çehresi değişmeye başladı. Peki, bu değişen çehresi ile Yağcılar Köyü’ne gittiğinizde gezebileceğiniz ve kaliteli zaman geçirebileceğiniz mekânlar nereler? (Dikkat! Şu an sadece birkaç tanesini derledik, daha fazlasını görmek için Yağcılar’ı ziyaret etmelisiniz!)
1.Ayerya Rüzgarlı Vadi Çiftliği
Adını 2000 yıl önce yaşamış olan Aeria Medeniyeti’nden alan Ayerya Rüzgarlı Vadi Çiftliği, 1998 yılında Erdinç ve Zerrin Omuroğlu tarafından kurulan TURLA şirketinin bir parçası olarak faaliyetlerine başlamıştır. 1998 yılında ilk zeytin ağacının dikilmesi ile de bir zeytin çiftliği olma yolunda ilk adımını atmıştır. Sürekli rüzgar alan bir bölge üzerine kurulu. Öyle ki; Aeria “havadar, rüzgarlı yer” anlamına geliyor.
Pelin Balcıoğlu’nun önderliğinde çalışmalarına başlayan Ayerya Rüzgarlı Vadi Çiftliği, faaliyetlerine ilk başladığı zaman bölge halkı tarafından “kadından çiftçi olmaz” mantığıyla yadırgansa da, sonrasında Balcıoğlu’nun işine ne kadar saygı duyduğunu gören halkın da ona saygısı artıyor.
Ayerya Rüzgarlı Vadi Çiftliği, 2003 yılından itibaren organik sertifikalı üretime geçmiş. Çiftlik, zeytinden orkideye, sebze meyveden lavantaya, keçi sütlü, lavantalı sabunlardan hayvansal ürünlere kadar pek çok kolda aktif. Urla’nın meşhur sakız enginarının da üretiminde güçlü bir pazara sahip. Düzenlenen festivallerde ve etkinliklerde Ayerya Rüzgarlı Vadi Çiftliği’nin enginarlarını görebilirsiniz.
Kendi zeytinleriyle hazırladığı Olivurla adında bir de zeytin ve zeytinyağı markası var. Zeytinyağı konusunda da hatrı sayılır başarılara imza atmış. Çiftliğin, kendi markasıyla kazandığı iki altın madalyası var. Dünyaya da kendini bu konuda ispatlamış anlayacağınız. Aynı zamanda, kendi yetiştirdiği sebze meyvelerde “tarladan softaya gastronomi” etkinlikleri de düzenliyor. Yağcılar Köyü’nü ziyaret ederseniz organik tarımın ve doğal hayatın izlerini taşıyan bu çiftliği görmelisiniz.
2.Urla Bağ Evi Vineyard Hotel & UVA Restoran
Yağcılar Köyü içerisinde alabildiğine yeşil bir arazi üzerinde yer alan Urla Bağ Evi Butik Otel, doğanın içinde ve doğaya saygı felsefesini barındıran bir yapı. Minimalist bir anlayışla inşa edilen Urla Bağ Evi Butik Otel, 6 odasında da doğal dokuları, görebileceğiniz yalın bir dille duvarlarına yansıtmış. Otelin girişinde yapılış aşamalarını anlatan fotoğrafları görebilirsiniz. Bina yapılırken çıkan yaprak ve hayvan fosillerinden oluşan camekanlı bir alan da girişte yer alıyor. Otel yapılırken hiçbir plastik malzeme kullanılmamış.
Otelin çeşitli noktalarında sanatsal eserleri görebilmeniz de mümkün. 2013 yılında Serhat ve Sema Akbağ’ın hizmete açtığı otel; mutfağı, sanatsal faaliyetleri, doğası ve lezzetleriyle kısa sürede dikkatleri üzerinde çekmiş ve New York Times tarafından önerilmiştir. 2016 Yılında ise yine aynı dergi tarafından dünyada görülmesi gereken 14 otel arasında gösterilmiştir.
Kendi şaraplarının, Urla şarapları ile rekabet edemediği için Roma İmparatoru Domitianus’un Urla bağlarının yakılmasını emrettiğini biliyor muydunuz?
Urla, öteden beri şarapçılık konusunda da ünlü anlayacağınız. Urla, enginarda olduğu kadar şarapçılık konusunda da kendisini ispatlamış. Bunun en güzel örneği olan Urla Bağ Evi’nin aslında kuruluş amacı bölgede yetişen üzümlerle yapılan şarabı tanıtmak ve gelen turistlere bunları denetmek. Bu nedenledir ki UVA menusunde Urla’da üretilen tüm şarapları bulabilirsiniz.
Urla Bağ Evi Butik Otel, Yağcılar Köyü’ne ekonomik yönden katkı sağlıyor. Otelde çalışan personelin büyük kısmı köyde yaşayanlardan oluşuyor. Otelin, UVA adında yöresel ürünlerle hazırlanan lezzetleri tadabileceğiniz bir de restoranı var. Urla Bağ Evi Butik Otel, restoran mutfağında kullandığı sebze ve meyveleri de köyden temin ediyor ve o gün köyde üretimde ne varsa menüye o yemek koyuyor. Restoranda doğal malzemelerle yapılan yemeklerini yerken, bölgenin şaraplarını da tatma fırsatına sahip oluyorsunuz.
Doğayla iç içe olup, sakin, huzurlu bir tatil geçirmek ve bağ evi içerisinde yetişen üzümlerle hazırlanan şarapları tadabileceğiniz kaliteli zamanlar geçirmek için Urla Bağ Evi Butik Otel güzel bir seçenek.
4.Yörük Aile Evi
2000 Yılında kurulan tesis, Demircili Yolunun 14. km’sinde yer alıyor. Köy içerisindeki bu tesis, doğal güzellikleri, çevre düzenlemesi ve çocuklu ailelerin de kaliteli zaman geçirebilmesine imkan sağladığı için günden güne talebini de arttırıyor. Yemyeşil bir orman içerisinde yer alan mekan, aileniz veya sevdiklerinizle uzun kahvaltılar yapabilme ve lezzetli yöresel ve geleneksel yiyecekler yiyebilme alternatiflerini de sunuyor. İster çocuklarınızla oyun alanlarında oyun oynayabilir, ister çocuklarınızı sevimli hayvan dostlarımızla tanıştırabilirsiniz.
Yörük Aile Evi’nde yaz sıcaklarında ağaçların altında ahşap masalarda soğuk içeceklerinizi içebilir, sundurma altındaki kerevetlerde uzun sohbetler edebilirsiniz.
5.Titus & Feronia Motor ve Doğa Sporları Kulübü
İsmini Antakya şehrini sel felaketlerinden kurtaran Roma İmparatoru Titus, çeşmeler ve ormanlar tanrıçası Feronia’dan almıştır. Urla Demircili Köyü karayolunun 13. kilometresindeki 65 dönüm arazi üzerine kurulu olan tesis, 2004 yılında doğa ve extreme spor malzemeleri ticareti ile başlamış sonrasında da doğa sporları organizasyonları ile devam etmiştir.
Paintball, ATV, at binicilik eğitimi ve safari, düğün nişan, sünnet, kokteyl, konser organizasyonları, okul, şirket piknikleri, bahar şenlikleri ve restoran gibi hizmetler sunuyor. Orman içerisinde güvenli, adrenalin dolu, keyifli zamanlar geçirebileceğiniz Titus & Feronia‘da ulusal ve yerel seviyede enduro ve off-road yarışları da düzenlenmektedir.
Tesiste, 1 adet paintball sahası, off-road parkuru ve 6 metre yüksekliğinde bir yapay tırmanma duvarı mevcuttur. Ayrıca Feronia’da 40 adet ATV (4 tekerlekli arazi motosikleti), 6 adet bagi (arazi tipi go-cart aracı), 3 adet KTM motosiklet,10 adet Trek marka dağ bisikleti, 4 adet CJ 5, 2 adet Pajero, 1 adet Lada Jeep bulunmaktadır.
Henüz gitmemiş olanlar için Yağcılar Köyü’nü mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz…
Bu makale ilginizi çektiyse; ”Klasik Köy Algısının Çok Ötesinde, Urla’nın Modern ve Aydınlık Köyü: Bademler” yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
Yine Urla’da bulunan ve ”Sizi Çok Şaşırtacak Barbaros Köyü” yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
Urla’da üretilen şarapları merak ediyorsanız ”Urla Bağ Yolu Şarap Üreticileri” yazımızı buradan, ”Tadına Doyamayacağınız, Urla’da Bağları’nda Üretilen Şaraplar” yazımızı buradan okuyabilirsiniz.